Ben o Toprağı Kiliseye Değil, Ümmetime Hediye Olarak Gönderdim -Ayasofya
Ayasofyamızın bambaşka hikayesi. İslam Dünyası için önemi Ayasofya bazı kaynaklara göre 360 tarihinde yapıldı. Daha sonra birçok defalar deprem ve yangınlarda yıkıldı. 532 senesinde çıkan büyük bir yangında yanmıştı. İmparator Justinyanus tarafından inşasına yeniden başlanmış, kubbesi hariç 537/538 de tamamlanmıştır. Ayasofya’nın açılışında imparator mağrur bir halde “Ey Süleyman, seni yen dim, bu halinle mescidi Aksa’yı bile geçtin” diyerek ihtişamı ile gururlanmıştı. Binanın kubbesi bir türlü inşa edilemiyordu. Kubbe yapılıyor, bir müddet sonra tekrar çöküyordu. İmparatorun mağrurane bu sözünden sonra Ayasofya’nın kubbesi bir türlü tutmamış ve her seferinde çökmüştür. Aradan yıllar geçiyor, ustabaşı bir gün krala “Diyarı Arap’ta bir peygamber zuhur etti, O’nun duasını alırsak belki kubbe tutar” dedi. Kral da peygamberimize elçi gönderdi. O da küçük bir toprak parçasını kubbenin harcına katmak üzere verdi. Bu kubbe kıyamete kadar çökmeyecektir. Elçiler ç