Kayıtlar

Mart, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Fetih Mesajı

Resim
Yunan gazetelerinde sıkça haber yapılan olay şalke maçında gerçekleşmişti. Fatih hoca 14 numaralı oyuncuyu oyundan alıp 53 numarayı oyuna alınca tabelada 1453  göründü. Hocanın niyetini bilmiyoruz ama Yunanlar bunu Fetih Mesajı olarak kabul etti. Onlara katılıyoruz FATİHe de selam yolluyoruz... http://m.haberler.com/fatih-terim-den-avrupa-ya-1453-lu-gonderme-4434694-haberi

Suheyb B.Sinan (r.a.)

Resim
         Suheyb-i Rumi radıyallahu anh, Musul’a yakın Dicle kıyılarında Übülle isimli bir şehirde dünyaya gelmiştir. Ailesi hakkında detaylı bilgi mevut olmayıp babasının adı Sinan b. Malik’tir. Hz. Suheyb durumunu şöyle anlatıyor: “Ben Musul ahalisinden Nemr b. Kasıt hanedanına mensubum. Küçük bir çocuk iken esir edildim ve ailemi kaybettim.” Bir kısım rivayetlere göre dedesi, buraya İran hâkimi Kisrâ tarafından şehrin idarecisi olarak tayin edilmiştir. Fakat küçük yaşlarda iken, oturdukları Übülle kenti, Rumlarca yağmalandığı sırada, kaçırılıp esir edilerek, köle olarak Mekke’de İbni Ced’a’ye satıldığı için ‘Rumî’ nispesiyle meşhur olmuştur. Burada Allah’ın hikmetini görmemek mümkün değildir, şöyle ki Allah-u Teâlâ, Peygamber Efendimize arkadaş (sahabe) olacak bu zatı, uzun yollardan dolaştırarak, farklı mekânları gezdirerek, değişik insanlarla tanıştırmış ve sonunda adeta Mekke’ye getirtmiştir. İman edenlerin ilklerinden olma bahtiyarlığına eriştirmiştir. Kim bil

Hamit Altıntop

Resim
  7 şut 7 direk 8`de yine direk ama bu kez müthiş bir gool ve 7sine bedel . Türk Futbolunun yetiştirdiği en büyük yıldızlardan biri Hamit , Şalke maçında 35 metreden direğe vurarak attığı golle hem direklerden gördü hesabını hemde şalkeden... Hamit Altıntop'un tüm direkleri ! 

Malik Bin Sinan(r.a.)

Resim
         Hayat yükü, geçim sıkıntısı, çoluk çocuk derdi bütün ağırlığıyla omuzundaydı. Zaruri ihtiyaçlarını bile zor şartlar altında karşılıyordu. Dünyalık namına elinde ne varsa hepsini de kaybedince bütünüyle fakr u ihtiyaç içinde kaldı. Ailesine bir avuç hurma, çocuklarının açlığını bastıracak bir parça ekmek temi­ninde güçlük çekmek, bir baba için ne kadar dayanılmaz bir hâldi… Bir seferinde üç gün üst üste yiyecek bir şey bula­mamıştı. Bu derece muztar bir durumda bulunduğu hâlde, derdini kimseye açamıyor, sıkıntısını bir başkasıyla paylaşamıyordu. O zamana kadar kimseden bir şey is­tememiş, kimseye el avuç açmamıştı. İstiğnasından, iffetinden taviz veremi­yordu. Görenler de gerçek durumunu tahmin edemiyor, kendisini zengin sanı­yorlardı. Fakat bir bilen vardı: “Sadaka, kendilerini Allah yoluna vakfeden fakirler içindir. Bunlar rızık aramak için yeryüzünde dolaşamazlar. Durumlarını bilme­yen kimse, hayâ ve iffetlerinden dolayı onları zengin sanar. Sen, onları yüz