Kayıtlar

Nisan, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

İstanbul Flowmotion Video

Resim
THY nin hazırlattığı,mükemmel İstanbul videosu. Flow Motion tekniğiyle yapılmış video. Yaklaşık 3dk sürüyor. Dünyada çok fazla şehir tanıtımı yok bu şekilde çekilmiş. İstanbula çok yakışmış. " İstanbul dünyanın başkentidir, hep öyle kalacak"tıt diyerek Payitaht'a selam verilip bitiyor video. Büyük Gurur. Üstadın aşağıdaki dizelerini hatırlayalım bu vesileyle. Videoyaya Çok benziyor... Yedi tepe üstünde zaman bir gergef işler! Yedi renk, yedi sesten sayısız belirişler... Eyüp öksüz, Kadıköy süslü, Moda kurumlu, Adada rüzgar, uçan eteklerden sorumlu. Her şafak Hisarlarda oklar çıkar yayından Hala çığlıklar gelir Topkapı Sarayından. Ana gibi yar olmaz, İstanbul gibi diyar; Güleni şöyle dursun, ağlayanı bahtiyar... Not: Altyazı için CC butonuna açınız

Sen Derviş Olamazsın - Yunus Emre

Yoluna Kurban Yunus, diline kurban, yüreğine kurban. Rabbim sana magfiret eylesin, Bizi sana ve senin gibi erenlere layık eylesin. Rabbim Ummana dalmayı nasib etsin bizlere, Seni anlamayı, derdinle dertlenmeyi, sırrına ermeyi nasib etsin. Amin... Dervişlik der ki bana Sen derviş olamazsın.. Gel ne diyeyim sana Sen derviş olamazsın.. *** Dövene elsiz gerek Sövene dilsiz gerek Sen derviş olamazsın.. Derviş gönülsüz gerek *** Derviş yunus gel imdi Ummanlara dal imdi Ummana dalmayınca Sen derviş olamazsın. Yunus Emre

İstanbul'un Fethi, Cibali Baba Olayı

Resim
       İstanbul'un fethi üzerine bir çok hikayecik anlatılır, bir çok rivayet nakledilir. Doğrudur yanlıştır bilemeyiz ama doğru olmaması içinde bir sebep yoktur bizim gibi inananlar için. Bu hikayeciklerden biri de Cibali Baba olayıdır. Cibali Baba diye bilinen bir zat ile Akşemseddin Hazretleri arasında geçen bir menkıbedir bu olay.  Olaya geçmeden önce "menkıbe nedir, nasıl algılanmalıdır" soruları üzerine bir Allah Dostunun görüşlerini okuyalım: Menkıbelere, kerametlere inanmalı mıyız?            İnsanlık hayatında görülmeyen fakat el ile tutulur maddi delillerle hissedilen faziletler, güzellikler, iyilikler ırmağı velilerin adesesinden aksederek kalp perdesinde seyredilir. Bu perdede seyredilen  filmler , bize dilden dile, kulaktan kulağa, gönülden gönüle nakledilerek atalardan gelmiş, inanmayanlar lügatinde bu gün ismine “menkıbe” ismi verilmiştir. Bu menkıbeler üzerinde restorasyon yapılamaz. Bozulur, kelebek kanadı gibidir, dokunulamaz. Onları olduğu gibi ka

Bugüne Kut Bayramı Namını Veriyorum...Mirliva Halil

Resim
          Osmanlı ordusu, birinci dünya savaşında, Irakta İngilizlere karşı büyük bir zafer kazandı. Kut-ül Amare . Takvimler 29 Nisan 1916'yı gösteriyordu. Zafer çok büyüktü. İngilizler perişan olmuştu. Büyük Komutan Halil Kut Paşa ve askerleri İngilizleri ezerek mağlup etmiş, sözde hasta adam, hasta yatağındayken Emperyalistlere müdhiş bir tokat atmıştı. İşte o Halil Kut Paşa , büyük zaferden sonra askerlerine: “Arslanlar! Bütün Türklere şeref ve şan, İngilizlere kara meydan olan şu kızgın toprağın güneşli semasında, şehitlerimizin ruhları sevinçle gülerek uçarken, ben de hepinizin pak alınlarından öperek cümlenizi tebrik ediyorum. Ordum gerek Kut karşısında ve gerekse Kut'u kurtarmaya gelen ordular karşısında 350 subay ve 10 bin erini şehit vermiştir. Fakat buna karşılık bugün Kut'ta 13 general, 481 subay ve 13 bin 300 er teslim alıyorum. Bu teslim aldığımız orduyu kurtarmaya gelen İngiliz kuvvetleri de 30 bin zayiat vererek geri dönmüşlerdir. Şu iki

Kazım Karabekir'in Gürbüz Çocuklar Ordusu

Resim
         Kazım Karabekir Paşa'nın Ermeni yetimlere sahip çıktığı ve bu yetimleri Askeri Liselere aldığı yönünde bilgilerimiz vardı. Askeri Liseye alınan çocukların daha sonra 27 Mayıs Darbesinde etkili rol aldığı yönünde de yorumlar okumuştum. Hatta eski Genel Kurmay Başkanlarımızdan İlker Başbuğun da bu çocuklarla bağlantılı olduğu bile söyleniyorudu. Fakat Karabekir Paşa'nın amacı neydi. Sadece Ermeni çocukları mı asker yaptı ya da sadece asker mi yaptı, başka mesleklere de yerleştirdi mi.  Konuyla ilgili fazlaca bilgi sahibi değildim. Taa ki   Ömer Aymalı'nın dunyabulteni.net'teki  "Kazım Karabekir'in Gürbüz Çocuklar Ordusu"  başlıklı yazısını okuyana kadar. Yazı aşağıdadır, istifade ediniz.. Kazım Karabekir'in Gürbüz Çocuklar Ordusu Kurtuluş savaşının önde gelen komutanlarından Kazım Karabekir Paşa, 15.Kolordu Komutanı olarak Doğu Anadolu’da görev yapmıştı. Görevi süresince başarılı askeri faaliyetlerinin yanında bölgenin sosyal, kültürel

Bunlar, dinin yapılabilen en basit şeyleridir. Basit deyip geçme...

Allah azabından korkusuz yaşayanlar mutlak kafirlerdir. Yarın yatacağın karanlık toprağa şimdiden bir kandil yak, uyuma.. Kimin mayasında üç haslet varsa O cennetliktir buyurmuş, Resûl-i Ekrem: Ni’met zamanında şükür, bela vaktinde sabır, daima günaha tövbe eden mü’mini Allah Cehennem azabından korur. Hayatta iken verdiğin bir hurma, senden sonra ruhun için verilecek 100 miskal altından daha makbuldur. Mihnet ve gama alış. Merd ol. Günleri yemek ve uyku ile geçirme. Sabah akşam Allah’ı an. Sabah aydınlığında katiyyen uyuma, sebebini de sorma. Nefsini oburluğa alıştırma. Gün batarken uyuma; akşam olmadan yatma haramdır. Elini yüzüne koyma; uğursuzluktur. Elini çenenin altına koyma. Gece aynaya bakma, lüzum olursa gündüz bak. Bunlar çok ince meselelerdir. İtiraz etme, saçmalığa saparsın. Gizli gizli iyilik yap. Rızık yalancılık yüzünden eksilir. Çok uyku yoksulluk getirir. Geceleri çıplak yatanların kısmeti kesilir. Ayakta su dökmek fakirlik, keder ve ihtiyarlık getirir. Gusletmeden b

Üçler, Yediler, Kırklar Mevzusu

Resim
"Anka" kitabı beni etkilemeye devam ediyor. Üçler, Yediler, Kırklar mevzusu üzerine ilginç bir bölüm vardı kitapta. Mevzu derin. Biraz araştırınca  Dr. Münir Derman hoca ismi çıktı karşıma. Garip bir adam. Tıp doktoru, ilginç bir hayatı var. Derman Hoca... ( Ayrıntılı bilgi )  1989 yılında vefat eden bu tasavvuf ehli hocanının  sırlarla ve öğütlerle dolu şifalı bir yazısı, sohbeti, tıklayınız. Üçler, Yediler, Kırklar Nedir? İslamiyette yeri var mıdır? Sorularla İslamiyet.com adlı siteden alıntıdır. Hadis rivayetlerinde konuyla ilgili bilgiler vardır: “Bu ümmetin Ebdalleri otuzdur. Hepsi de Halilu’r-Rahman gibidir (yani Allah’a olan sevgi ve dostluğunda çok samimidirler). Her ne zaman onlardan biri ölse, Allah onun yerine bir başkasını getirir.” (Mecmau’z-zevaid, X/62). Diğer bir rivayet de şöyledir. Hz. Ali (ra) Irak’ta iken, bir gün yanında Şam halkından bahsedildi. Bazıları, onları lanetlemesini istediler. Bunun üzerine Hz. Ali (ra) Resulüllah (a.s.m)’tan şunlar

Zühd-ü Riya - Harabi

Sadık Yalsızuçanlar hocamızın "ANKA" kitabını okurken karşıma çıkan dörtlük; Harabi'den Züh ü Riya. Harabi; Divan sahibi bir bektaşi dervişi, aşıklardan.... Zühd-ü Riya      Zühd ü Riya İle Olan İbadet Hatadır Hazret-İ Settar'a Karşı Böyle Namaz İle Olamaz Ümmet Hiç Kimse Ahmed'i Muhtar'a Karşı Allah Gözlerine Çekmiş Bir Perde Yok Dersin Allah'ı Gökte Ve Yerde Gösterelim Gel De Gör Hak'kı Nerde Secde Eyleyesin Didara Karşı Ebsem Ol Harabi Sen Nasıl Ersin Halli Müşkül Böyle Sözler Söylersin İçtinab Et Belki Hata Edersin Haydar'ı Kerrar'e Hünkara Karşı 

"Tadına Doyulmaz" Safahat Programlarımız Başladı

Resim
         Değerli Dostlar,bir haftadan bu yana duyurusunu yaptığımız, Halk Eğitimi Merkezi ve Genç Memur-sen işbirliğinde tertiplediğimiz Safahat Okuma Programımızın ilkini dün gerçekleştirdik. Safahat'ı ve Akif'i duyunca tereddüt etmeden, her türlü işini bırakıp gelen kardeşlerimize, ağabeylerimize teşekkür ediyoruz.  " His yok, hareket yok, acı yok... Leş mi kesildin?    Hayret veriyorsun bana... Sen böyle değildin." diyen Merhum Akif'in bu sitemine, çağrısına kayıtsız kalmamak, aslında Ona ve Safahat'a karşı vefa görevi yerine getirmekti kanaatimce, Allah Razı Olsun. Saat 17.30'da başlayan dersimiz, 19.30'da, hep beraber Akşam Namazı edasıyla ve çay ikramıyla sona erdi.       Programa katılan arkadaşların; zamanın nasıl geçtiğini anlamadıkları ve tadına doyamadıkları tarzındaki görüşlerini bizlere iletmeleri ayrıca güzeldi. Bu tür programlarda amacımız, kuru kalabalıkları toplamak değildi zaten, katılımcı sayısı az da olsa, nitelikli, dopdolu bir e