.:Blog Ne Var Ne Yok:.

1970'lerde, Kozan'da, 700'e yakın sağlam konak olduğu söylenir. Çoğu bakımsızlıktan ya yıkıldı, ya da günü kurtarma amaçlı betonerme tamir edildi. Bence, Kozan'ın en büyük değeri, hala ayakta durabilen 20-30 tane konağıdır. Görev; onları da kaybetmeden kurtarabilmek ve daha önemlisi aslına uygun restore ettirebilmek.Peki bu görev kimin... Resimleri büyütmek için tıklayınız.  Koşkadem Camii Üstündeki Ev Meşhur Mustafa Kemal Sokak Jandarma Sol üstünde Bulunan Evin Bahçe Duvarı Kütüphane Bahçesinde Bulunan Ahşap Araba Jandarma Sol üstünde Bulunan Evin Bahçe Duvarı Yukarı Çarşıdan Eski belediye Binasına Çıkan Merdivenler

Dücane Cündüoğlu'nun " Bir Mabed Savaşçısı Cemil Meriç" adlı kitabından alıntıdır.

        "Küçük bir köyde, çocuklar neşeyle demiryolunda oynamaktalar. İki demiryolu var, biri kullanım dışı, diğeri kullanımda. Yalnızca bir çocuk kullanımda olmayan rayların üzerinde, diğerleri ise trenin geçtiği demiryolundalar. Treni siz kullanıyorsunuz ve oyun oynayan çocukları son anda gördünüz. Treni durdurma şansınız yok. Ya makas değiştirip, kullanımda olmayan demiryoluna geçecek ve bir çocuğu ezeceksiniz ya da yolunuza devam edip rayların üzerindeki tüm çocukları öldüreceksiniz. Evet, kararınız ne olurdu? Bu soruyu sorduğum kişilerin çoğu “Tüm çocukları ezmek yerine bir çocuğu ezerim” diyerek makas değiştirip, kullanım dışı olan demiryoluna geçiş yapacaklarını söylediler. Aynı soruyu onbeş yaşındaki birine sordum. Onun yanıtı büyüklerden farklı oldu. “Aynen yoluma devam ederdim, çünkü trenin geleceğini bilerek orada oynayan çocuklar hatalı, diğer çocuk değil” dediler. Doğrusu, bu yanıt beni sevindirdi.          Akılcı düşünmek gerekirse, birçok kişiyi yitirmek

Bu gece Berat Gecesi . Şükürler olsun Rabbimize ki bir kere daha kavuşturdu bizi. Bilmiyoruz belki de son Beratımız.  belki son kandilimiz... Öyle ya geçen sene ülkemizde Berat'ı gören yaklaşık 390 bin kişi bu sene Berat kandilini göremiyor(TÜİK 2014. Allah günahlarını affetsin.). Bize ikram edilen bu gecenin idrakine varalım bu gece. Beratımız, kurtuluşumuz olsun. Boş geçirmeyelim. İnşallah. Televizyon açmayalım mesela bu akşam, telefonla oynamayalım, maça gitmeyelim halısahalara, dışarılarda çay muhabbetlerini uzatmayalım ... Zamanı etkin kullanalım bu gece. Kuran okuyalım mesela, istiğfar edelim, kaza namazları kılalım,  seçmeleri uzatalım , hal hatır soralım eşin dostun,oruç tutalım ertesi gün, sadaka verelim ihtiyaç sahiplerine, çocukları -yetimleri- sevindirelim, ihtiyarların elini öpelim, . Bayram provası yapalım bugün ve gece. Yatsı ve sabah namazlarında camide olalım, dua edelim tüm samimiyetimizle, Ümmetin kurtuluşu için, ittihadı İslam için, kendimiz için, ailemiz

        Hassas olduğumuz konulardandır dilimizin kullanımı ve muhafazası. Canımız, kanımız, vatanımız, toprağımız, evladımız gibi korumamız gerekirken kendi haline terk ettik maalesef. Sırtımızı döndük dilimize, farkındayız ama umursamıyoruz.  Günlük hayatta, tv kanallarında, internette başka bir dil konuşuyoruz. Başkasının hayatını yaşıyoruz aslında...        Bu alanda uzman bir arkadaşımızın konuşmacı olarak katılacağı "Dilini Doğru Kullan, Dillere Düşme" konulu programa davet ediyorum sizleri. Genç, başarılı, edebiyatçı kardeşimiz İsrafil Avcıyla 20 Mayıs Cuma, 18.30'da, Halk Eğitimi Merkezinde dilimizi konuşuyoruz.   İsrafil hocamın bir makalesinden alıntı :       "Öz dil yoktur; her dilde az veya çok yabancı kelime bulunur. Ama Türkçemizde karşılığı veya karşılıkları varken -özenti veya moda yoluyla- yabancı kelimeleri kullanmak, dilimizi kirletmek, kısırlaştırmak, yozlaştırmak, dilimize, tarihimize, kültürümüze ihanettir. Sakinleş, heyecanlanma,

Saklı bir Mesciddeydim gecen Cuma. Mavi giyen gencecik, pırıl pırıl, nurlu Sacidler gördüm orda. Anladım Mavi giyenlerin Mescidiydi burası.  Nurları camiyi aydınlatıyordu. Tatlı bir huzur vardı insanın içine işleyen. Sessizce sordum bir dervişe. Neden dedim mor giyenler yok burda . Oysa mor mavinin kardeşiydi. Küçüktü maviden ama çok yakındı. Zaman dedi derviş.  Zaman mani oldu gelmelerine. Zaman dedim, beni buraya getirmedi mi? Zaman sırdır dedi derviş. Sen sır nedir bilir misin? Derde Düştüm Dermanını Aradım Derdimin Dermanı Yar İmiş Meğer Yari Arar İken Yardan Iradım Yardan Ayrı Kalmak Ya Dost Ya Dost  Zor İmiş Meğer Zor İmiş Meğer Turab Olup Yare Varayım Dedim Ayağına Yüzüm Süreyim Dedim O Yarin Sırrına Ereyim Dedim Arifler Keşfeder Ya Dost Ya Dost  Sır İmiş Meğer Sır İmiş Meğer

Ummana bir damla da benden... Şiir konuşacak birini arıyorum Şiir konuşacak birini arıyorum. Anlatsa şiirleri, ben sussam istiyorum . O yazsa ben okusam. Öğretse bana anlamayı, Yağmur damlalarını anlatsa , Sonra ummanı tarif etse, Gözlerime bakmadan yaralasa beni. Sonra sussa, Sonra ben sussam yine. İçim dışıma çıksa, ben olsam, beni bulsam… Şiir konuşacak birini istiyorum. Anlamak şiirleri coşkuyla, Tek kelime söylemeden konuşmak... Ötelerden gelsin isterim zakirim, Ötesini söylesin bana, Sonra ben konuşsam ve tekrar etsem Kaybolsam bir zaman, korksam, terlesem Sonra haberler gelse şiirlerden Ben yalnız sussam... Hadi şiirler okuyun bana Basılmış ve basılmamış tüm şiirleri İşaretler vardır o şiirlerde benim için Gözlerime bakmayın sakın Cevap beklemeyin benden Belki ben yokum, belki gittim… Hiç okunmamış bir şiir getirin bana Hiç anlaşılmamış şiirleri de anlatın bana Hiç yazılmamış, hiç söylenmemiş,.. Gözlerim

hizmetkarlarından laddy gaga "The Arrival(Gelenler)" ismiyle 50 bölüm yayınlanan  belgeselin en etkileyici bölümlerinden biri 22.Bölüm= Şeytani Pop Kültürü videosu aşağıda bulunmakta. hem ülkemizdeki hem de dışarıdaki pop kültürünün şeytani olduğuna hala inanmıyorsanız, yaklaşık 10 dakikalık aşağıdaki videoya lütfen bir göz atın. The Arrival: Noreagaaa, achernahr takma isimli müslüman iki araştırmacı tarafından hazırlanmıştır. Deccalin gelişi. Çocuklarımıza uygulanan akıl kontrolü, günümüz firavunları,yeni dünya düzeni, müzik büyücülüğü, şeytani pop kültürü, hollywood ve vaat edilen topraklar ... gibi konular hakkında 10'ar dakikalık videolardan oluşur. Hepisine katılmasak ta olup bitenleri anlamak açısından önemli bir çalışma, tavsiye ediyoruz. Not:  Videoda yabancı şarkı kliplerinden örnekler verilmiştir. Dolayısıyla müstehcen görüntüler de olabilir. Bunlar için şimdiden özür diliyorum. Hakkınızı helal edin.

Böyle öğretmen hikayelerinin  artması,  beklentilerin  yükselmesi dileğiyle...

Yazı hayatı, yirmi iki yaşında Sezai Karakoç'un diriliş'inde başlayan şair Cahit Koytak’tan… Kaburgalarımdan birini çıkarıp   Kendime bir eş yaratmayı düşünmüştüm.   (ki, muhtemelen tıpa tıp bana benzeyecekti, bu);   ama bu sanatın, şiir yeryüzüne indirilirken   felsefeyi başına sarmış bulunanlara   yasaklandığını söylediler bana,   Ben de, kaburgalarımı   tensel iğvaların talanına bırakıp,   kaval kemiğimden bir klarnet yarattım,   Schubert'in, arınmanın gökçe kaynaklarından   iniyora benzeyen naiv liedleriyle,   Bach'ın uhrevi füglerini   felsefi düşüncenin kodlarına çeviren   tılsımlı bir klarnet...   694.2   Sık sık inançsız olduğuma hükmediyorum   en az Russell kadar inançsız...   ama yine de benimki onunki gibi yavan   ve aptalca değil.   Çünkü ben bunun için, sanırım, Eyyüb'e imanının   verdiği keder kadar ağır, karmaşık   ve bazen düşlerimde bana yüzümü, ellerimi   kurtlanmış yaralar içinde gösteren   bazen de Cabridge&#

Aşağıdaki videoda;  yıllar önce, tv programında rastladığım ilginç bir gösteri var. Bizdeki Zikir ayinlerini andırıyor. İngilizce kaynaklarda da "Mystical Dance" diye zikrediliyor. Peki bu video gerçek mi, nerde kim tarafından çekildi?  Öncelikle gerçek değil ve bir filmden alıntı. Gurdijeff'in kitabı üzerine çekilmiş olan Meetings with Remarkable Man filminden. Filmi izlemedim ama filmde bu şekilde bir çok dans, ayin, zikir gösterisi mevcut. Doğu toplumlarına ait dinler, ayinler, danslar, müzikler araştırılmış, farklı medeniyetlere yer verilmiş filmde. "spiritüel kareografik (son sahneleriyle) bir yol filmi. İstikamet: benlik, kendilik ya da varoluş/yokoluş ilk sebebi ya da sadece huzur. gerçekçi olmak gerekirse kendi öğretilerini, yolunu bulma çabası." diye tarif edilen belgesel tadında bir film. Şimdi geçelim videoya:

“Milletimizin, medeniyetimizin binlerce yıllık tarihini neredeyse 1919 yılından başlatan bir tarih anlayışını reddediyorum. Her kim ki zaferleriyle ve yenilgileriyle son 200 yılımızı, hatta son 600 yılımızı soyutlayıp eski Türk tarihinden Cumhuriyete atlıyorsa biliniz ki o kişi milletimizin de devletimizin de hasmıdır.”  Yukarıdaki sözler Reisi Cumhurumuza ait.  Kendisinden Allah Razı Olsun.  Geç kalınmış olsa da tarih ders kitapları değişecek sayesinde. Reddi Miras eksenli yazılan ve kendisine alternatif paşaları yok sayan tarih yazımından kurtuluyoruz  nihayet.   Unutturulan Zafer Kutül Amare ve kahraman Halil Paşa bu 29 Nisanda cok şükür unutulmadı. Devlet nezdinde tüm erkanın katıldığı törenlerle anıldı.  Ama Halil Paşa Kutta  yalnız değildi diyor M. Armağan.  Ve Nurettin Paşadan bahsediyor.