Kayıtlar

Ekim, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Günümüzde Öğretmenlik Mesleği...(MEB Vizyon Belgesi 2023)

Resim
Ziya Selçuk’un bakan olmasının kamuoyunda fazlasıyla bir iyimserlik havası doğurduğu hepimizin malumu. Bu iyimserliğin nedeni herhalde, Selçuk’un gerek akademik kariyeri gerekse devlet ve özel sektörde eğitim-öğretim faaliyetlerinin içinde aktif olarak yer almasından kaynaklanıyor. Tabii ki bu durum Selçuk’a yönelik de bir haksızlık sebebi. Asırlık maarif sorunumuzu tek başına çözebileceğine inanmak biraz saflık ve hadsizlik olur. Hele ülkece hemen hiçbir konuda gömleğimizin ilk düğmesini doğru iliklemeyi becerememişken... *** Kafamda birtakım cevapları olmakla birlikte hep düşündüğüm başat sorunlarımızdan birisi insanımızın hal ve davranışlarının neden Kapıkule’nin iki tarafındayken, güçlü ya da zayıfken (amir-memur iken) farklılaştığı meselesi. Bunun bir izahı olmalı. Neden insanımızın bu çeşit bir çifte standardı var? Acaba sorun bir zamanlar babamın bir çırpıda çözdüğü kadar kolay mı? “Seni okutan hocanın…” diyerek tüm suçu okula ve öğretmene mi atacağız? Hadi o vakitler

Şanlı Medine Direnişi

Resim
100 yıl önce, tam da bugünlerde, Osmanlı Yıldırım Ordular Grubu’nun komutanları Filistin, Hicaz, Lübnan, Ürdün ve Suriye topraklarını geride bırakıp hızla kaçarken, çölün ortasında bir komutan, kuşatılmış şehrini, Hz. Peygamber’in mübarek Ravza’sını, Medine’yi İngilizlere karşı kahramanca savunuyordu. Nablus’tan Halep’e kadar Osmanlı şehirleri 2 hafta içinde İngilizlere bırakılmıştı; Fahrettin Paşa ise Medine’yi 2,5 yıl savunacaktı. Osmanlı yenilecek, Fahrettin Paşa yine de şehrini, Medine’yi terk etmeyecekti… Cemal Paşa’nın kumanda ettiği 4. Ordu’nun Kurmay Başkanı Ali Fuat Erden, Medine müdafaasını hatıralarında bütün detaylarıyla anlatmış. Özetleyelim: 1916 yılının Mayıs ayında Cemal Paşa 12. Kolordu Komutanı Fahrettin Paşa’ya uzunca bir emir yazar, derhal Medine’ye hareket etmesini, Medine’ye ziyaretçi gibi girip orada bir müddet kalmasını, eğer isyan çıkacak olursa bütün kuvvetlerin komutanlığını ele alıp Medine’yi savunmasını emreder. Fahrettin Paşa Medine’ye vasıl olduk

Sana sevgimiz baki olsun Efendim....(Eşref Ziya Terzi - Sensiz)

Resim
Günümüzün materyalist dünyasında, Müslümanın var olması için,  Allah ve Peygamber sevgisi ile kalbini doldurması gerekir. Bu sevgilerin yerini ne ana, ne yar, ne de evlat hiç bir şey alamaz.Hepsi feda olmalı bu öz sevgiye. (Anam babam feda olsun sana Ya Resulallah). Bu dünyada başka ne alırsa bu sevgilerin yerini küfür olur. İnsan her şeyini kaybeder Allah korusun! Önce Allah sevgisi, sonra Peygamber...     Türk İslam kültüründe de Peygambere duyulan sevginin çok önemli bir yeri vardır. Alimler, şairler, aşıklar sürekli yazmışlardır. Efendimizi anlatmışlardır, ona aşkı ilan etmişlerdir defalarca. Halk da bu eserleri her zaman baştacı yapmıştır. Mevlid-i Şerifler düğünlerde cenazelerde kitabı mukaddesten sonra yerini almıştır.     Müslüman bu sevgiyi kendine itiraf ettikçe kalbi genişler. Gözlerinden yaşlar aktıkça samimiyeti ve takvası da artar.  Manevi yolculuğunda yükselişinde önemli mesafeler alır. Efendimizi sevmek tüm insanlığı sevmektir aslında. Onu sevmek Ümmeti sevmektir. K