.:Blog Ne Var Ne Yok:.

     16-19 Aralık günleri resmi görev münasebetiyle Antalya-Manavgatta idim. Fatih Projesi üzerine düzenlenen seminerde çok önemli üç gün geçirdik.Meslektaşlarımla bolca vakit geçirdim. Umut Karaman dostumla aynı odayı paylaştık üç gün boyunca. Çok önemli konularda çok kritik konuşmalar yaptık kendisiyle. Ayrıca Manavgatta çalışan Abdullah kardeşimle de görüşme fırsatım oldu. Bakanlığımızın bizlere yüklediği sorumluk kat va kat artıyor. Görevimiz zor, işimiz çok...     Antalyadan aklımda kalanlar: -İlk uçak ve havaalanı deneyimi -Antalya`dan Manavgat`a 8 kişi bir Dobloya sığıp ile gidebilmemiz. ("Nihat Abi"den Allah Razı olsun) -5 yıldızlı otelde üç gün boyunca doyasıya sınırsız açık büfe yemek. -Hasta hasta izlediğim ve doyamadığım GS-Fener  Derbisi -Çok önemli seminer ve çok önemli, çok kritik Ali Abimiz ve müthiş saçları (Abimizi her sözünü çok önemli olarrak niteledi, unutulmaz) -Üç gün boyunca durmayan yağmur. - Felaket geri dönüş uçsk yolculuğu. ( Korku filmi g

       Galatasaray Manchester maçı geldi geçti. Galatasarayımız Manchester United takımını 1-0 yenerek istediği sonucu aldı. Sanılandan daha kolay geçti bu büyük maç. Bir sürü pozisyona giren takımımız sadece bir tane atabildi. Rakibinede çok az pozisyon verdi. Galatasarayımız bu sezonki en eyi maçlarından birini oynadı. Hamit önderliğinde Amrabat, Selçuk, Melo , Burak güzel bir futbol sergilediler.        Galatasarayımızın galibiyetine çok önemli katkısı olan bir isim daha var. Nam-ı değer Sir Alex Ferguson. Kendisine teşekkür edip saygıyla selamlıyorum. İstantanbul`a 8 as oyuncusunu getirmeyen kurt hoca havalanında kendilerini sert  karşılayan ateşli taraftar grubuna da övgü dolu sözler söyledi. Tarihinin en genç 3. takımını çıkardı maça. Maçtan sonra da GS takımını övdü ve ikinci turu hak eden bir takımla oynadıklarını ekledi sözlerine. Daha öncede Alex Ferguson Türk takımlarına hep cömert davranmıştır. Saraçoğlunda Fenerbahçeye 3-0 yenilmişti takımı. OldTrafordda Beşiktaşa  1

         Milli Eğitim Bakanlığımızın süper girişimi Eğitim Bilişim Ağı(EBA)`yı duymayan kalmadı. Gecikmiş olmasına rağman çok doğru bir proje olduğunu düşünüyorum. İnterneti verimli kullanma konusunda sıkıntılar yaşayan öğretmenlerimize ilaç gibi kanımca. Bu gün oyun sitelerinde, haber sitelerinde ve sosyal paylaşım sitelerinde öğretmenlerimiz saatlerini harcamaktalar. Bu saatler karşısında maalesef ellerinde sıfırdan başka bir şey de kalmıyor. Eba sayesinde öğretmenlerimiz sosyallik ihtiyaçlarını giderebildikleri gibi kendilerini öğretim materyalleri hazırlama konusunda geliştirebilecekler. Şimdiden hayırlı olsun. http://www.eba.gov.tr/hakkinda adresinden EBA tanıtım videosuna ulaşabilirsiniz.           Türkiyenin en fazla rağbet gören bilişim-haber ortamlarında Webrazzi de hala EBA ile ilgili bir haber yok. Özelllikle yeni projeleri, girişimleri haber yapan , ofis ofis dolaşan webrazziye Eba sırtını döndüyse eğer yazıklar olsun demekten başka sözüm yok. Anahtar Kelimeler:

       Alex de Souza` yı hepimiz çok yakından tanıyoruz. Türkiye geldiği günden bu güne kadar gerek saha içinde attığı goller ve yaptığı asistlerle, gerekse saha dışında yaptığı açıklamalarla ve beyefendi duruşuyla hepimizin beğenisini kazanmış bir oyuncu. 9 yıldan beridir Türkiye` de kalabilmesi kendisinin ne kadar sevildiğini çok iyi gösteriyor zaten.        Bir Galatasaraylı olarak Alex beğendiğim nadir fenerli oyunculardandır. Alex` in takım arkadaşları hakkında çok ilginç fikirleri bulunuyor. Samanyolu Haber aldığım bu yazıyı beğeneceğinizi umuyorum.

                Dünyanın 4,802,821,960. kişisi benim. İnsana farklı duygular hissettiriyor 4 milyar kişinin arasına katılmış olmak. 4milyar 800 kişi sonra ben gelmişim ve benden sonrada yaklaşık 2,5 milyar kişi daha katılmış aramıza. Aslında bayağı dünyalıyım ben. 5 milyarda bir olmak denizde kum tanesi gibi. Boşu doldurmaz doluyu da taşırmaz. Öyle kum taneleri geldi ki bu dünyaya fırtınalar kopardılar. Milyonları sürüklediler peşlerinden. Milyonları yok eden oldu.   Aramıza bu gün katılanlara hoş geldin , ayrılanlara da güle güle diyorum. Az kaldı biz de geliyoruz arkanızdan.  Siz de dünyanın kaçıncı kişisi olduğunuzu öğrenmek isterseniz buyurun: http://www.bbc.co.uk/turkce/ozeldosyalar/2011/10/111028_world_population.shtml Anahtar Kelimeler: toplumsal,

"Rahat günde kimse belli olmuyor, kimin yürekli kimin korkak olduğu hissedilmiyor. Dar günde yiğitler sahneye çıkıyor, korkaklar sinip kaçıyor.”

A         İstanbulluyu oynadım geçen günlerde. 15 milyon gibi hissetmeye çalıştım. Karşıdan karşıya geçtim, boğaza baktım dalgın dalgın. Taksimde bulundum. İstiklalden aktım beraberimdeki kalabalıkla. Fatihde namaz kıldım, ortaköy`de kumpir yedim.        15 milyonda bir olmaya çalıştım ama beceremedim. Duyarsız, sapkın, gürültücü, kaygısız 15 milyon olamadım haliyle. Üzüldüm bazılarına, çekip kurtarmak istedim bataklıktaki hayatlarından ama konuşamadım bile.       Her şey var İstanbul` da her iyi olmayan ne varsa. Güzel olanları azalır gördüm. Ayasofya` ya gidemedim. Gitseydim ağlardım. Oda bana ağlardı içini dökerdi.  Akif dostum gezdirdi beni, bol bol resim çektirdik.Güzel arkadailarıyla tanıştık, burdan selam olsun Maraşlı İbrahime trabzonlu Muhammede, Hakklarını Helal ederler İnşallah. Sevdim İstanbulu yinede. Bilmem o da beni sevdi mi.

Not: Resimler Kozan ve Köylerinde çekilmiştir.

"Halkımız itilip kakıldı. Sesi yoktu; derdini, çilesini seslendiren yoktu, varsa da cılız ahlar içinde kaybolup gidiyordu. Abdurrahim Karakoç'la Kan Yazısı ile yazılan, Suları Islatamayan , Beşinci Mevsim 'e varıp dayanan bir ses vardı artık. Hakim Beyler, Savcı Beyler, Doktor Beyler kendilerine çekidüzen vermek; "tiksindirici kitle"nin seven bir kalbe, düşünen bir beyne, acı çeken bir duyarlığa sahip olduğunu anlamak mecburiyetindeydi. Yiğit bir ses yürek gücüyle, kelimelerin mısraya değil ateşe dönüşen Türkçe'nin gücüyle bombardıman ateşine tutmuştu egemenleri. Halkı hor görmek o kadar kolay değildi bundan böyle. Neticede halkın insanlardan mürekkep olduğu; milletin değerler çevresinde yaşayan azim bir insanlık olduğunu anlamak zorundaydılar." dunyabizim.com Abdurrahim Karakoç`u anlatan yukarıdaki cümlelere sonuna kadar katılıyorum. Kendisine Allah`tan hayırlı şifalar diliyorum. Hasan'a Mektup-II

Üstad mütevazi seccadesinde... Resim dünyabizim.com adresinden alınmıştır.

Kral, ben, birader Esat ve Fiko bir olup çıktık Kozan`dan - taa Adana`ya kadar vardık :)- bir başka seyreyleydik Adana`yı...

               Seçime girecek partilerimizin vazgeçilmez vaatlerindendir. “Tam bağımsız Türkiye” İfade büyük bir acizlik içerir aslında. Bağımsız olanı tam bağımsız yapamazsınız. Az bağımsız, yarım bağımsız, ekmek arası bağımsız da olunmaz. Bağımsız olmadığımızın acı kabulünü içeren bir vaattir, maalesef. Partilerimiz, yapılan yanlışın farkında olmuş ve telafisi mümkün gibi meydanlarda çığırmaya, seçim beyannamelerinde büyük puntolarla yazmaya devam eder dururlar. Sanki ülkeyi tam bağımsız yapma, peyniri tam yağlı yapma gibi kolaydır. Tam bağımsız olmayan bir ülkenin -bağlı olduğu ülkelere rağmen- bağımsızlık sevdası, boş bir hayalden başka bir şey değildir, tüm seçmenlerin de bildiği gibi.  -“Tam Bağımsız Türkiye” —Kime bağlısın be Türkiye, kimlere? — Neden bağlısın peki, kim-kimler nerede yanlış yaptılar? —Hani Güçlü Ordu Güçlü Türkiye” idi. —Hani demokratik ve laiktin. —Hani beğenmediğin ortadoğuya göre çok moderndin ve modeldin. —İran rejimine hep karşıydın. Yunani

Çok yakında basılacak olan faaliyet bültenimizden bu yazıyı dayanamayıp buraya kadar getirdim. Yazıda Kozan ve Yöresinde (Varsaklar ağırlıklı olarak)  kullanılan kelimelerden bahsediliyor.  Bu güzel yazı için Mustafa Değirmenci Hoca`ma teşekkür ediyorum.  Dil; insanlar arasında anlaşmayı sağlayan doğal bir araç, kendi yasaları içerisinde yaşayan ve gelişen canlı bir varlık, milleti birleştiren, koruyan ve onun ortak malı olan sosyal bir müessese, bin yıllar boyunca gelişerek meydana gelmiş bir sosyal kurum, seslerden örülmüş bir ağ, temeli bilinmeyen zamanlarda atılmış bir gizli antlaşmalar sistemidir.         Dil, diğer insanlarla bütün ilişkilerimizde bize aracılık eden, sosyal bağlarımızı düzenleyen bir vasıta olarak hayatımızın her safhasında mevcuttur. Evde, okulda, sokakta, çarşıda, iş yerinde ve her yerde onunla beraber yaşıyoruz. İnsan konuştuğu dili doğduğu günden itibaren hazır bulur. Fakat dil doğuştan bilinmez. İlk aylarda ağlamalar, taklit, birtakım hareke

       Süper Ligde bu sene olmayan olacak. 34 hafta boyunca yapılan mücadele sonunda ligi 1. bitirecek olan takım maalesef hiç bir şey kazanamayacak. Şampiyon olamayacak, Şampiyonlar ligine ve Avrapa Ligine katılamayacak. İkinci ile arasında oluşan puan farkıda kendisine ceza olarak yarıya indirilecek. 18 takım arasından bir sezon boyunca en çok çalışan, en çok mücadele eden takım hakkını alamayacak sözün kısası. TFF` ye bu yani ve adil! sistemden dolayı teşekkür ediyorum. Türkiye Futbol Federasyonu maalesef hiç bir problemi çözemiyor, çözemediği gibi yeni problemler ortaya çıkarmaya devam ediyor. 2010-2011 sezonu şampiyonunu hala belirlemeyen federasyon bu sene de kendi istediği takımın şampiyon olabilmesi için elinden geleni yapıyor. Puan silinme tehlikesi ile karşı karşıya olan malum takım için ellerinden geleni yapmaya devam ediyorlar.

 15.03.2012 Tarhi Beşiktaşlı arkadaşlarımızın tarihi bir gece olabilir. Athletico Madrid takımına 3-1 yenilipte evinde güzel bir sonuç alacağına ihtimal vermiyorum. Böyle bir sonuç çıkacaksa İnönüden bu sadece taraftar sayesinde olabilir. 12. adama ve Beşiktaşın Türk oyuncularına çok büyük görev düşüyor bu gün. Necip önderliğinde Egemen, Veli, Pektemek bir mucize gerçekleştirebilecek mi hep beraber göreceğiz. Maç Tahmini   BJK -1 Athletico M. - 2 --

Güzel mahallelerimin ortasına apartman diktirme ey Belediye. Ben Kozanım, Kozanın sesiyim. Anadolunun bağrındayım, torosların altındayım. Çok katlı beton evler istemiyorum kalbimde. Bir hançer sapla kalbime Ey Kozan belediyesi ama tek katlı müstakil evlerime dokunma. Cani mütahhitlerine peşkeş çekme beni. Yaşam dolu semtlerimi alma elimden. Ey başkan tarih seni unutmaz, tarihi hesaptan korkmaz.   Not: Şabanata İ.Ö.Okulunun önüne, Saimbeyli Cad. civarında Bosch bayinin arka tarafına dikilen apartmanlardan sonra Kozan`ın feryadı.

         Can Bonomo 2012 Euorvision `da Türkiye`yi temsil edecek şarkıcımız. Kendisini hayranları dışında tanıyan yok. Bende çoğunuz gibi yarışmaya katılacak olması vesilesiyle tanıdım. Athena`ya benzer bir müziği ve tarzı var. Cesur, kendine güvenen, özgür ruhlu genç arkadaşlarımızdan biri zira henüz 25 yaşında. Yaşı genç olmasına rağmen başarıyla dolu bir geçmişi var. Bakalım Wikipedi de neler var:     "Sefarad Yahudisi bir ailenin çocuğu olan Bonomo, müziğe, sekiz yaşında gitar çalarak başladı. Ortaokul ve lise boyunca sürdürdüğü müzik çalışmalarına İstanbul'da devam etti. Bilgi Üniversitesi 'nde sinema-televizyonculuk bölümünde okudu. Ses prodüksiyonu stajı için gittiği Radyo Klas ve Number 1 FM'e daha sonra radyoculuk için başvurarak kabul edildi ve "Can Bonomo Show" adlı programına başladı. Bir süre sonra Radio N101' e geçerek programına devam etti. MTV Türkiye 'den gelen teklifi kabul ederek "Rock'n' Dark Express&

"20 Çocuğun bulunduğu bir çocuk balosunda, erkek çocukların birincisi 5 kız arkadaşıyla, ikincisi 6, üçüncüsü 7 ve her seferinde kız çocukkların sayısı bir artmak üzere sonuncu erkek çocuk tüm kız arkadaşlarıyla dans ettiğine göre baloda toplam kaç erkek çocuk vardır."    Yukarıdaki matematik sorusu 1984 yılında ÖSS`de çıkmış olup bu gün hala soru bankalarında yer almaktadır. Matematik açısından zekice hazırlanmış orta zorlukta güzel bir sorudur. Ama hayat sadece matematikten ibaaret değildir. Ahlak, Terbiye, Edep, Şeref , Namus gibi değerler de ideal yaşam için önemlidir ayrıca toplumsal bir kabuldür. İşte bu soru toplumsal ahlakı, edebi, terbiyeyi, namus değerlerini hedef almıştır. Yine bu soru sözde muasır medeniyetler seviyesine ulaşmak idealini hiç bir zaman bırakmamış Cumhuriyetimin vatandaşlarına dayattığı toplum modelini öğretir. Vatandaşına matematik çözmenin dışında balo tertip etmelerini, baloda kız ve erkek öğrencilerin birbirleriyle mümkün olduğunca yakınlaşm

Adana Kozandaysanız, Cumartesi günü hava açık ve bol güneşliyse, bir Ciğercide doymak üzereyseniz, yanınızda da dostlarınız varsa, söyleyeceğiniz tek cümle: "Şükürler Olsun" olur.  Adnan Menderes Parkı Civarı  Ciğerler Pişti ve Önümüzde  Soğan Salatası Şart   Kimyon dökerken Artık yiyebiliriz

          İnternet Explorer kullanılmak zorunda olunan devlet dairelerinde sıkça yaşanan bir problem var. Devlet daireleri dışında eğer İE kullanan kaldıysa onlarında muhakkak başına geliyordur. Açtığınız yeni pencerenin boyutunun istediğiniz ölçüde olmaması problemi. Gerçekten çok can sıkıcıdır ve İE üzerinde bununla ilgili herhangi bir ayar bölümü bulunmamaktadır. Daha fazla uzatmayıp çözüme geçiyorum. 1-Açık olan bütün pencereleri kapatın. 2- İnternet Explorerı çalıştırın.( bir sayfa açın) 3- Yeni bir sayfa daha açın. 4 - Açtığınız sayfaları sırayla istediğinin boyutlara getirin(kenarlarında tutup çekerek) 5- İstediğiniz boyuta gelen sayfaları yarım dakika geçtikten sonra sırayla CTRL tuşuna basılı tutarak kapatın. 6- Sayfa boyutlarınız İE tarafından kaydedilmiştir. Bundan sonra yeni  pencereleriniz belirlediğiniz ölçülerde açılacaktır. Not= Bazen bu işlemleri bir kaç kez tekrar etmeniz gerebilir. Anahtar Kelimeler= İnternet Explorer yeni pencere boyutu

          Şeriat bahsi açıldığında, ilk akla gelen Şer-i uygulamalardan birisi, hırsızlık suçunun cezası olan kol kesme işlemidir. Çağımız şartlarına göre değerlendirildiğinde şiddet içerdiği ve telafi hakkı sunmadığı için İnsan hak ve hürriyetlerine aykırı bir uygulama olarak kabul edilir bazı kesimler tarafından. İnsan tabiatına da aykırı bulanabilir ve çağ dışıdır yine bazılarınca Şeriat uygulamaları.     Peki soruyorum: İnsanlık tarihinde en önemli "humanist" belge olarak kabul edilen Veda Hutbesinin sahibi Kainatın Efendisine indirilmiş  Hak dinin kuralları çağ dışı mıdır? Şeriat; Hak dinin cemiyet hayatını düzenlemek amacıyla getirmiş olduğu, kaynağını Kuran-ı Kerim`den alan kurallar değil midir? Her tür mahlukatın yaratıcısı sonsuz kudret sahibi Rab, bizi bizden daha iyi bilmez mi? Bize uygun gördüğü kurallar bizim için en hayırlı olan değil midir?    Sorularıma her samimi Müslümanın aynı cevabı vereceği kanaatindeyim Sevgili dostlar. Gerçek şu ki insanoğlu ne zam

Çok sevdiğim ve değer verdiğim arkadaşlarımın, büyüklerimin çalıştığı Kozan`ınımızın gözbebeği Anaokulumuz Kozan Anaokuluna yeni bir site yapabilmek amacıyla günlerdir çalışıyoruz. Zafer Kocaispir Hocamla birlikte yoğun çalışmalarımızın neticesini görmeye başladık. www.kozananaokulu.k12.tr adresinden ulaşabileceğimiz sitenin bir çok bölümünü tamamladık. Hala eksiklerimiz olmakla beraber ortaya güzel bir çalışmanın çıktığı kanaatindeyim. Tabiki takdir sizlerin.

Dünyanın en çok kullanılan resim editörü Adobe Photoshop`te toplu resim boyutlandırma varmışta bizim haberimiz yokmuş. Günlük hayatta karşımıza çıkan bir problemdir resimleri toplu halde küçültmek. Özellikle Web sitelerimizde album oluştururken mutlaka resimleri küçültmemiz gerekir. Photoshop programını zaten kullanıyorsanız resim küçültmek için bir başka programa ihtiyacınız yok. Aşağıdaki adımları izlemeniz yeterli arkadaşlar...... 1- Photoshop programını açın. 2-File(Dosya) Menüsüne tıklayın. 3- Scripts (Kodlar) bölümüne girin. 4- İmage Processor bölümüne tıklayın. 5- Açılan pencereden resimlerin bulunduğu klasörü belirleyin resim boyutlandırma ve kalite ayarlamalarını belirtin ve hedef klasörü gösterin son olarak Run(çalıştır) butonuna tıklayın. üm okullarda photoshopumuz var çünkü...... 6- Daha sonra resimler programda tek tek açılıp kapancak ve yeniden boyutlandırılacaktır. Hadi Kolay Gelsin...

      Meb internet filtresini takdir etmemek mümkün değil. Okullardan facebook, youtube, twitter gibi insanları oyalayan ve içerisinde milyonlarca zararlı içerik barındaran ortamlara giriş yapılmasını engellemeyi başarıyor. Amaç öğrencilerin okullardan, bu ve bunun gibi zararlı içeriğe sahip sitelere erişmesini engellemek. Görünen amaç bu ve gayet tabii. Soruyorum öyleyse: Hangi öğrenci okuldan interneti kullanıyor ve ne kadar kullanıyor? Diyelim hakkaten okuldan interneti kullanan bir sürü öğrenci var. Peki bu öğrenciler okuldan çıktıklarında ne olacak. İnternet kafelerde veya evlerinde bekçiliği kim yapacak? Hangi anne baba çocuğunun face`e(aslında facebook) girmesini engelliyor? Samimiyetle itiraf etmek lazım.  Meb Filtresinin asıl amacı öğretmenlerin, idarecilerin ve diğer okul personelinin internette geçirdiği zamanı sınırlandırmak ve girdiği siteleri kontrol edebilmek. Filtre delici programları saymazsak gayet de başarılı olunuyor.Böylece vatandaşın işi aksamamış oluyor! Meb`in

--> Y ine A ndım S eni 18 Ocaktı. Sabah, soğuk. Gözler kupkuru ve kızıl Yutkunmak zor. Bilmek lazım Okunmalı Kitab-ı Mukaddes Beklerdin Sende, Severdin Başım eğildi, Utandım Son görevdi, olmadı Son bakış ürkek artık 18 ocaktı, gittin, bittim. Bu gün, Bir Fatiha, Bu gün bir Yasin-i Şerif Daha içten, daha derin, daha ıslak Ey Nebi, Sen de gitmiştin. Teselli yanında olmak Rahmet et Allah`ım Şefaat Ya Resulullah Sinan Kardaş 

“Gidemediğin yer senin değildir.”  Halid Rifat Paşa   “Orda bir köy var uzakta. Gitmesek te görmesek te o köy bizim köyümüzdür” yalanıyla büyüdük maalesef yıllarca. Gitmeyeceğimiz görmeyeceğimiz yerlerin bizim olacağını sandık. Ama hepsi elimizden bir bir kaçıp gitti.   Gelmediysen burada yoksun gerçeğini sakladılar bizden. Gitmedik, havasını teneffüs etmedik, derdiyle dertlenmedik, neşelenmedik sevinçleriyle. Yaşamadık, yaşatmadılar. Unuttuk ve unutulduk. Nasıl kandık yıllarca, nasıl oyalandık. Oysa sadece köy değildi elimizden giden, gençliğimiz, ideallerimiz, kültürümüz, inancımız kısacı kendimizdi, ruhumuzdu. Kaybettik. (Sert bir giriş oldu)             “Neden bahsediyor bu adam?” soruları aklınızda uçuşuyor da hala anlamak için yazıyı okumaya devam ediyorsanız en doğrusunu yapıyorsunuz. Suyun kaldırma kuvvetini bulan Arşimet gibi heyecanlıyım.  Malum şarkının sözleri, hepimizin bildiği gibi köyden, evden, dağdan, yoldan bahsediyor. Köy özlemini anlatan şiir Ahmet Kuts

Adana nın Kozan İlçesinde yaklaşık 40 senedir hizmet vermekte olan ayakkabı dükkanı. Kardeş Kundura . Mağaza diyecek kadar büyük değil dükkan kadar da küçük değildir. Hazer sokakta Akbaş Emminin yanında bulunur Kardeşler.  Kozanlılar çok iyi bilirler tanırlar. Kozan da herkesin evine en az bir çift Kardeş Kundura ayakkabısı veya terliği girmiştir mutlaka.  Aslen Fekelidir, Puhnuludur Varsaktır(Farsak) bu dükkanın kara kaşlı, kara gözlü emekçileri. Dürüst ve güvenilir olmalarıyla bilinir Ahmet Kardeş ve yeğenleri. Sözlerinin ve mallarının arkasındadırlar her zaman.  Heç bir ayakkabıyı olmadığı gibi anlatmazlar, cilalamazlar. Hatta " alsanda olur almasanda olur " noktasından biraz  fazla ilgilenirler müşterileriyle. Bu ilgiyi ve dürüstlüğü çok sever Kozanlı, vazgeçmez Kardeşlerden. Bu köklü ayakkabı dükkanından yıllar önce alınmış iki görüntü: Kardaş Kundura, Ahmet Kardaş( en sağdaki)   Anahtar Kelimeler: Kardeş Kundura, Kozan Adana, Ahmet KARDAŞ

Geç oldu ama sonunda bu yazıyı hazırlayabildim. “Sıtkı Aslanhan” ismini duydunuz mu? Benim gibi cahilseniz O`nu Adana Feke Konukkuran`lı zannedebilirsiniz. 8 ocakta buradaydı kendisi. Belediye Sinemasında, Kozanlı Hemşehrilerim güzel bir akşam geçerdi onun sayesinde. Aile İçi iletişim, Başarının Sırları, Toplumsal Sorunlar, Yozlaşmış ve başarılı bir şekilde yozlaşmaya devam eden biz gençlerin sorunları. Bunlardan bahsetti Sıtkı Aslanhan ağabeymiz. Sıcak, samimi ve eğlenceli uslubuyla Kozanlı misafirlerini bir kez daha derinden etkiledi.  Öyle esprileri vardı ki ,  “yav bu adam Komedyen mi” Sorularını getirdi aklımıza. Ama Psikoloji ve kişisel gelişim alanlarında ne kadar  dolu olduğunu gördük sonra , hepimizi heyecanlandırmayı başardı. Kendisi hakkında ayrıntılı bilgi sahibi olabilmak için: http://sitkiaslanhan.com/ adresine tıklayın.             O`nu buraya getiren Kozan Çevre ve Kültür Derneğine ve Kozan Belediyesine teşekkürlerimi sunuyorum. Allah Razı Olsun. Sıtkı Aslanhan`ı ç

"Veri - İşlem - Bilgi " dir çalışma mimarisi derslerimde çok anlattım.  "aç - oyalan - kapat " denmesi daha doğru olur kanaatimce,  bu teknolojik mahlukatın tüketim amacı için. Her neyse, mesleğimin bilişim teknolojileri üzerine olmasından dolayı bilgisayarla alakalı az da olsa yazılarım oluyor.   Gizlenen dosya ve klasörleri görebilmek için :   Bilgisayar Virüslerinden kaynaklanan problemleri çok fazla yaşıyoruz. Bunlardan bir tanesi de virüslerin dosyalarımızı ve klasörlerimizi gizlemesi. Dosyalarımız göremiyoruz maalesef. Özellikle Flaş Belleklerde çok fazla yaşanan bir sorundur bu. Çözümü gayet basit. dikkatlice aşağıdaki adımları izleyin yeter. 1- Komut istemine girin ( Çalıştır a cmd yazabilirsiniz) 2- Gizli klasör veya dosya olan sürücüye geçin ( örnek d: yazın enter tuşuna basarak) eğer c sürücüsü sorunlu ise iki kez cd .. yazın entere basın ve komut istemini c:\> haline getirin 3- (attrib -h -r -s /s /d *.*)  parantez içindeki bölümü yazın entere

Varsaklar Gelenekler, Görenekler, Adetler, İnanışlar "Bazı Varsak Gelenekleri ve İnanışları - 1" İsimli yazının devamı. Düğün Davulun Vurmasıyla Başlar Düğün merasimi davulun vurmasıyla başlar. Oynanan oyunlar ise tura oyunu, kaba oyunu, üçayak, sirvani, solak, dokuzlu, sin oyunu, halay ve ferdî oyunlardır. Güreş ise eskiden beri Varsaklarda unutulmayan bir oyundur. Günümüzde özellikle durumu iyi olanlar için bu oyunların yerini düğün salonlarındaki eğlenceler almıştır. Gelin Alma Temsili Develerle Yapılır Gelin almaya giderken temsili develer yapılır, halaylar çekilir. Ev uzak ise vesaitle gidilir. Kız hazırlanırken dışarıda eğlenilir. Berber oyunu ve doktor oyunu sergilenir. Kız hazırlanınca kızın bir yakını kapıyı kilitler; ancak bahşiş alınca açar. Kız, oğlan evine götürülürken katıra asla bindirilmez, çünkü katır beddualı bir hayvandır ve doğurmaz. Oğlan evine gelindiğinde bir kişi yüksek bir yere çıkar ve para toplar. Feke ve Yahyalı köylerinin bazılarında kız, o

Bu kez mensubu olduğum bu Türk boyunun gelenek, görenek ve kendilerine özgü bazı inanışlara bakalım. Yazımız iki bölümden oluşucaktır. Çocuğu Olmayanlar Delikli Taştan Üç Kez Geçer Antalya’da ise çocuğu olmayan köylüler delikli taştan üç kez geçer ve eve gidip çocuk olmasını beklerler. Bu taş Göçerler köyünde bulunmaktadır. Çocuğun cinsiyetinin tayini için de Varsaklarda eskiden kalma ilginç âdetler vardır. Mesela kadının karnı yassı ise kız, sivri ise erkek olacağına işarettir. Ayrıca keçinin çene kemiğinden de yararlanılır. Bir keçi kafası kaynatılır ve keçinin alt çene kemiği ucu püsküllü olursa oğlan, aksi hâlde kız olur. Çocuk kız ise annenin cildi değişir, lekelenir, anne ağırlaşır. Erkekte ise bu belirtiler olmaz. Hamile Kadın Sola Yatarsa Bebek Kız, Sağa Yatarsa Erkek Olur Hamilelikte anne sola yatarsa bebek kız, sağa yatarsa erkektir. Anne ekşi yiyorsa kız, acı istiyor ve yiyorsa bebek erkektir. Ayrıca kız ise erken doğumlar görülür ama erkek gününden sonra doğar. Bunun g

Varsaklarla ilgili daha önce yazılar yazmıştım. Sizlerden bir çok yorum ve e -posta aldım bu konuda. Böylece mensubu olduğum bu Türk Boyu üzerine daha fazla yazı yazmaya karar verdim. Başlayalım. Öncelikle Varsak Boyları günümüz Türkiye`sinde nerelerde yaşarlar ? Anadoluya ne zemen geldiler?   Resim: http://www.yahyali38.com/?Syf=26&Syz=55946 Nerelerde Yaşarlar Yoğun olarak Kozan, Feke, Saimbeyli, Aladağ, Düziçi, Yahyalı, Tarsus ve çevrelerinde yaşamakta olan Türkmen zümresine Varsak adı verilmektedir. Çeşitli nedenlerle meydana gelen göçler dolayısıyla yurtlarında değişmeler gözlemlenmiştir.. Örneğin bir kısım Varsak da Karaman, Kayseri, Kırşehir, Niğde, Antalya (Teke), Aydın, Kars, Maraş ve Kıbrıs’ta yurt tutmuştur. Anadolu’nun çeşitli yörelerinde yaşamaya devam eden Varsakların çoğu kimliklerini kaybetmiştir ve mensup oldukları aşireti bilmemektedir. Varsaklar;  Varsah, Farsak, Fersah adıyla da anılır. Varsaklar için “Karsak” sözünü kullananlar da vardır. Bugünkü Varsaklar

     Bir günde yıldız olabilen, uluslarası topluma mal olmuş gibi sunulan ve gençlerimiz arasında sözde "tanrılaşan" hem türk ve çoğu yabancı bir çok isim bulunuyor.İlluminative Pop Sanatçıları diye zikredilen bu isimler internet medyasında sıkça görünmeye başladı. Lady Gaga, Katy Perry, Rihanna....Hande Yener, Tarkan ve daha birçokları. Bende bu konuda boş durmayıp, Cumhuriyet gazetesinden alıntı yaparak bir kaç post göndermiştim. Pop sanatçıları ve arkasındaki gizemli grupları inceleyen, video kliplerini analiz edip masonik sembolleri deşifre eden davacı bir bloga rastladım. 2010 yılında yayına başlamış olan blog, az da olsa önemli  yazılar içeriyor. Bu cesur blogun yazarı, herhangi bir saldırıya veya tehdite maruz kalmış mıdır bilmiyorum ama İnşallah yazmaya devam eder. Sıklıkla takip etmenizi ve faydalanmanızı şiddetle tavsiye ediyorum. http://illuminativepop.blogspot.com bu adresten ulaşabilirsiniz. Anahtar Kelimeler: illuminati ve Pop 

      Karanlık Dönemlerin Karanlık Zulümlerini yaşadı bu millet. Kardaş dediğinden gördü kalleşçe zulümü. Kah rejim düşmanı oldu canlar, kah gerici, kah yobaz. Hep vuruldu, hep tepelendi soğuk yüzlü kardeşlerince. Olsun dedi, sineye çekti, bilmiyorlardı, bilselerdi yapmazlardı. Ve bu gün Şehittir Onlar, İskilipli Atıf Hocalar, Metin Yükseller, Said-i Nursiler... ve ismini zikredemediğim niceleri. Allah Sizden Razı Olsun. Dava Şehitlerie atfen, Ömer Karaoğlu - Kurtuluşun Ölümü Sehpalarında sarıkla sallandığımız, Sabahlara sorun bizi, Suçumuz adımızda saklıdır, Düşmana ölüm yağdırdığımız Hamidiye, Yürür üstümüze, Şaşkınız, Öfkeliyiz, Söylenmez biz, Hangi suçtan ölmeliyiz… ***

Ankaradan yayın yapan Kanal A televizyonunun yayınlarını beğeniyorum. Özellikle haber ve haber-yorum programlarını çok başarılı buluyorum. Uzun zamandır ekranlarda olan, çok beğendiğim ama hiç bir zaman baştan sona izleyemediğim bir haber-yorum-analiz programı var Kanal A da. Cüneyt Polat imzalı Dünden Yarına .  Yakın geçmişi gazete manşetleri üzerinden anlatmaya, olayların perde arkasına inmeye çalışan program çok akıcı ilerliyor. Zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz. Programda kullanılan müzikler ve sunucumuz Cüneyt Polatın ses tonu çok uyumlu, ayrıca çok hoş. Son bölümünün bir kısmını izlemeyi başardığım programda Kuzey Kıbrıs ve İsrail konusu işlenmişti.  İsrail Terör devletinin K.Kıbrıs emellerini paranoyak bir dilden arındırarak başarılı bir şekilde anlatıldı. Program arşivlerini http://www.dundenyarina.com/   veya    http://www.kanala.com.tr/programicerik.asp?id=81 bu adreslerden izleyebilirsiniz. Herkesin izlemesi gereken bir program, şiddetle tavsiye olunur. Anahta

   Gündemdeki kurum MİT değişmeye devam ediyor. Dünyanın en etkin 10 istihbarat örgütü olmak amaç, Öyle olduğunu zannediyorduk oysa. Bu kapsamda web siteleri değişti. Yeni bir tasarım, mavi ton ağırlıkta. Çok daha iyi olabilirdi diye düşünüyorum. İşlevsel bir kariyer bölümü ve site istatistiği ile ilgili bölümler eklenmiş. Siteyle ilgili dikkatimizi çeken bir nokta da, çoçuklara yönelik bir bölümün olması . Çocuklara istihbaratın ne demek olduğunu anlatmak istemiş MİT. Ve de bir kaç tane flash oyun bulunuyor sitede. Çocuk bölümünün amacını hala anlayamadım. Bakalım küçüklere yönelik başka bir faaliyetleri olacak mı? http://www.mit.gov.tr/index.html Bu adresten sizde siteye girip inceleyebirsiniz. Anahtar kelimeler: Mit, Milli İstihbarat Teşkilatı Yeni Sitesi, Çocuk Bölümü.

         Adana Kozan`da Bağlama kursu almak isteyip te, nerden, nasıl, kimden alabilirim diyenler için mutlu haber. Kozan`da ikamet eden Bağlama Sanatçısı Hasan Hüseyin Mihmat bu yönde Sevgili Kozanlılara hizmet veriyor. Bağlamaya ilgi duyanlar ve Hüseyin Mihmat(Mahmat) Bey`e ulaşmak isteyenler aşağıdaki iletişim adreslerini kullanabilirler. Hasan Hüseyin Mihmat Büro Adres: Otogar İçi, Aysan Lokantası, Kozan/Adana E-Posta: mihmat1@hotmail.com Telefon: 05377121390, 05434556665

Grup Kıvılcım,  Adı Bilinmez Müslüman Ver Elini Götür Bizi

Osmaniye-Kadirli-Kozan-Feke-Tapan Taraflarında dolaştınız mı hiç?

Grup Genç - Şehidler Ölmez Miladi 2012 yılının ilk yazısı Grup Genç`in Şehitler Ölmez Türküsü oldu. Metin Yüksel`in Anısına... Bir kucak söz senin için Bir kucak dua bana Kirpiklerim ucundan süzülen bir tutam bakış Birkaç damla gözyaşı Kara gözü hürriyetlerde dökülmüş bir avuç mısra sana Hasretlerde düzülmüş şehadetin özlemi Kuşanmış şehadeti ardın sıra Bekler yüreğim şimdi kör kurşuna doymayı Kim bilir benide bulurmu şahadet Bir şubat soğuğu Bir namaz çıkışı Bir cami avlusunda