Tam Bağımsız Türkiye` mi? Tam yağlı mı? Ya özgürlük…


               Seçime girecek partilerimizin vazgeçilmez vaatlerindendir. “Tam bağımsız Türkiye” İfade büyük bir acizlik içerir aslında. Bağımsız olanı tam bağımsız yapamazsınız. Az bağımsız, yarım bağımsız, ekmek arası bağımsız da olunmaz. Bağımsız olmadığımızın acı kabulünü içeren bir vaattir, maalesef. Partilerimiz, yapılan yanlışın farkında olmuş ve telafisi mümkün gibi meydanlarda çığırmaya, seçim beyannamelerinde büyük puntolarla yazmaya devam eder dururlar. Sanki ülkeyi tam bağımsız yapma, peyniri tam yağlı yapma gibi kolaydır. Tam bağımsız olmayan bir ülkenin -bağlı olduğu ülkelere rağmen- bağımsızlık sevdası, boş bir hayalden başka bir şey değildir, tüm seçmenlerin de bildiği gibi. 
-“Tam Bağımsız Türkiye”
—Kime bağlısın be Türkiye, kimlere?
— Neden bağlısın peki, kim-kimler nerede yanlış yaptılar?
—Hani Güçlü Ordu Güçlü Türkiye” idi.
—Hani demokratik ve laiktin.
—Hani beğenmediğin ortadoğuya göre çok moderndin ve modeldin.
—İran rejimine hep karşıydın. Yunanistan’ı methederdi gazetelerin.
—Beğenmediğin İran mı tam bağımsız, yoksa Batı ülkeleri mi?
Evet, Demokratik, Laik Türkiye Cumhuriyetinin tam bağımsızlık sevdası üzerine bakıverdik biraz. Şimdi de farklı bir konuya bakalım. Soruyorum: Bir insan özgür olmalı mıdır? Ne kadar özgür olmalıdır? İdeal, mutlu ve huzurlu yaşama özgür bir toplumla mı ulaşılır? Demokrasi en ideal sistem midir peki? Hâkimiyet kimindir mesela? Halkın mı, yoksa zengin seçilmişlerin mi? Bu soruların cevaplarını Cumhuriyetimin ilkokul, ortaokul ve lise kitaplarında, tüm öğrenim hayatım boyunca defalarca buldum. Cevap: Yeni Türk Devletinin yönetim sistemi dünyadaki en müthiş sistemdir. Hâkimiyet milletindir ve istikbal göklerdedir, Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşlarına her türlü demokratik imkânları sunar, halk hürdür, kendi kendini yönetir.( Araya laikliği de sıkıştıralım). Devlet bütün dinlere eşit mesafededir ve dini yoktur.
Tam bağımsız, demokratik, laik, halkın kendi kendini yönettiği bir Türkiye ideali için yıllarca seçimler yaptık. Yıllarca siyasetçilerimizin vaatlerini süsledi bu ideal. Onlarca Başbakanımız oldu.
— Peki, neden gerçekleşmedi?
— Gerçekten de en mutlu, en huzurlu, en güçlü biz olur muyduk başarabilselerdi siyasetçilerimiz?
Bu soruların cevabı İman da gizlidir desem, sizleri ürkütmüş olur muyum? Hocam buraya mı bağlanır bu kadar yazı der misiniz?  Hocam sende mi cemaatçi oldun diye kızar mısınız bana? Siz ne derseniz deyin ama bence İmanla, teslimiyetle, Asr-ı Saadetle direkt alakalıdır bu mevzuu.
Eğer ki ideal; mutlu ve huzurlu olabilmek, gelecek nesillere en iyi emaneti bırakabilmekse, güçlü, modern ve model olabilmekse; 100 yıllık tam bağımsızlık ve demokrasi sevdası bırakılmalı dersem yanlış olur mu? Hem Müslüman bağımsız ve özgür olabilir mi?  Başka bir ideal bulmanın vakti gelmedi mi? Kaybettiğimiz, kimde ve nerde olduğunu çok iyi bildiğimiz bir idealin:
Tam bağımsız Türkiye yerine, Tam Hakk`a bağlı Türkiye, hem de bütün organlarıyla Kur-an`a, Sünnete, köklerine, kültürüne sımsıkı bağlı bir Türkiye. Hâkimiyet halkın değil sadece Hakkın. Halk, Hakkın hâkimiyetinin bilinci ve şükrüyle, Kur-an`nın müsaade ettiği ölçüde özgür. Halk, Kur-an`ın müsaade ettiği kadar demokrat, solcu, liberal, sağcı, komünist… Ön şart Kitab-ı Mukaddes. İlahi Beyan. Devlet, hak dini bütün yeryüzüne ulaştırmak için seferber. Siyasetçi, en ücra noktadaki bir mazlumun iniltisini hissedebilecek kadar hassas. Düşenin kaldırılmak için yarışıldığı bir toplum. Asr-ı Saadetin gölgesinde geçen günlük yaşam. İstikbal -halka hizmet Hakk`a hizmet gayesiyle- durmadan çalışmakta. Genç kardeşlerimizin zihinlerinde, işin vakitten çok olduğu bilinci, dillerinde, “ faydasız işten sana sığınırım” duası ve hep beraber âminler. O`nun gözünün nuru namaz evlerimizin en sağlam direği.
Bir temenni ile bitirmem gerekirse eğer; üstadın hitabesi, en güzel temennim, duam ve idealim olur.
“Halka değil, Hakka inanan; meclisinin duvarında 'Hâkimiyet Hakkındır' düsturuna hasret çeken, gerçek adaleti bu inanışta bulan ve halis hürriyeti Hakka kölelikte bilen bir gençlik.”

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mabel Matiz -Ya Bu İşler Ne-illuminati ifşası

Cem Karaca`nın Şarkısında Geçen Üçler, Yediler, Kırklar Mevzusu Üzerine...