Harf Sürüleri Dağılmadan Gel...(insanı titreten bir şiir daha)

ağaca sarıldım
bekliyorum
gelecek
misin
önce meşe ağacına
sarıldım
sonra
selvi
söğüt
ılgın
ve denizin sesi
bıraktım hepsini
tepelere
çıktım
rüzgâr daha yukarılara
sürükledi
beni
o en yalnız ağacı
buldum
hasretle
sarıldım
ona
ağladım
seni düşündüm
gelecek
misin
ey denizlerin sırrı
açan sarı lalelerin
ıtırların
dağ başındaki
kardelenlerin
ve
gülün
kanımda açan gülün
sırrı
senin hediyen
benim
gelecek
misin

ağaca sarıldım
bekliyorum
hava kararıyor
uzakta
bir dağ köyünde
akşam ezanı
okuyor
ney sesli bir çocuk
o ağacın altında
namaza
duruyorum
alnım toprağın üzerinde
dua ediyorum
ey sevgili
gelecek
misin
rüzgâr yüzümde geziniyor şimdi
hafifçe
ışıklı
bir el gibi
yüzüme
dokunmasıyla
gözlerimden aşağıya
berrak
pınarlar
boşalıyor
toprağın üzerinde
otururken buluyorum
kendimi
namaz bitmiş
ve
yanımda
gözleri ışıl ışıl
bir
çocuk
bana
bakıyor
ellerinde tuttuğu
içi süt dolu
temiz
bir
kabı
uzatıyor usulca
içmemi işaret ediyor
gülümseyerek
ve
hiç beklemeden
geri geri giderek
otların arasında
kayboluyor
ey sevgili
şimdi
burada
bu ıssız coğrafyada
kelimelerimle
seni
bekliyorum
gelecek
misin
harf sürüleri
ile
geliyor
kağıtlar
ve benim kalemimle
ağaçlara
sarılıyorlar
yaz diyorlar
bana
yaz
yoksa dağılacak
bu
harf
sürüleri
ve
hiç
kimse
birbirini
anlayamayacak
kelimeler
kaybolacak
bu sürü
bir daha
bir
araya
toplanamayacak
ey sevgili
sen
gelmezsen
bu kelimelere
kim
çobanlık
yapacak
şimdi
o dağın başında
tek
ağacın
altında
seni bekleyen bir çocuk var
gelecek misin
ey sevgili
gelecek
misin
turgay özen
Beyaz Özel-Dağlarca Şubat 2009
Hayykitap

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mabel Matiz -Ya Bu İşler Ne-illuminati ifşası

Cem Karaca`nın Şarkısında Geçen Üçler, Yediler, Kırklar Mevzusu Üzerine...